
Quartz Kristal Ses Çatalı
23/01/2021 | Ali Erbil KARTAL
Daha önce Quartz (Kuvars) Kristal Ses Kaseleri
blog yazımızda kuvars kristal ürünlerimizin Saf Kuvars olan Silis
kumundan yapıldığından bahsetmiştik. Şimdi de biraz ne tür işlemlere tabi olduğuna bakalım:
Silis kumu neredeyse 4.000 santigrat derecede ısıtılarak, içlerinde herhangi başka bir katkı
maddesi kullanılmadan %99.998 oranının üzerinde saf kuvars kristal enstrümanına dönüşecek şekilde işleme tabi tutuluyor.
Biraz daha kafamızda iyi canlanması için şu örnekleri seninle paylaşıyorum:
Normal bir camın gördüğü ısıl
işlem sıcaklığı 1.500 santigrat derece civarındadır. Güneş'in yüzey sıcaklığının 5.500 santigrat
derece civarında olduğunu da biliyoruz.
4.000 santigrat derece sıcaklığa kadar
dayanıklılık gösterebilen
doğal ve saf bir malzemeden bahsediyoruz. Bu sıcaklıkta zararlı partiküllerin
ve zararlı ışınların yaşamını sürdürmeye devam edemediğini biliyoruz.
Ateş bu sıcaklık değerlerinde büyük bir temizleme aracı ve arındırma
gücü olarak kullanılmış oluyor.
Bu derece yüksek ısıl işleme tabi
tutulup bir kuvars kristal enstrümanına dönüşen her ürün içinde Gökkuşağının 7
rengini yani 7 Çakra rengini barındırır. Bu da ayın zamanda 7 sese yani 7
notaya denk gelir. Aşağıdaki tabloya göz atabilirsin. Tabii ki ara renkleri ve
ara notaları da barındırır. Bu sebeple tabloyu biraz detaylandırdım. İleride
114 çakradan bahsederken işimize yarayacaktır.
Çakraların
bedenin enerji kanalları üzerindeki merkez noktaları olduğunu biliyoruz. Bu enerji
merkezlerini uyaran sesler kuvars kristali ile yaptığımız çalışmalarda, renkler
ile birlikte gelen harmonik bir titreşim oluşturur. Bunu, holografik bir
şekilde renkten renge dolaşan bir ışığın tüm bedeninin içinde yankılanması gibi
düşünebilirsin.
İşte
biz bu saf ışığın çalışma yaptığımız kişinin Aurasına aktarıldığının
farkındalığı ile kişinin iyileşmesine yardımcı olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bu
sürecin farkındalığını genişlettiğini, bilincinde olumlu bir değişim yarattığını
ve duygusal tıkanıklıkları bir ipi gererek düzleştirdiğimiz gibi çözdüğünü
görebiliyoruz. Çakralar üzerinde yaptığımız bu uygulamanın kişinin orijinal benliğiyle
hizalanmaya yardımcı olduğunu söyleyebiliriz. Sadece bedende değil, titreşimsel
farkındalık arttıkça elektromanyetik alanını yani Aurasını dengelediğini de görebiliyoruz.
Frekanslar
ve enerjiler ile çalışmaya başladığımızda ilk başta bu çalışmalar bize hissel
olarak gelecektir elbette. Çalışmalarımız derinleştikçe sesler, renkler ve tüm
duyu uyaranlarının bir bütünlük kazandığını farkediyor olacağız. Bu da bize tam
olarak fiziksel, duygusal ya da enerjisel bedenlerden hangisine ve nasıl
dokunmamız gerektiği bilgisini veriyor olacak. Çalışmalar esnasında istediğimiz
en önemli şey duyusal farkındalığımızı açık tutmamızdır. Çünkü o zaman
farkederiz ki iyileşme kendi kendine gerçekleşmektedir.
…
Ürünlerimizin notalamalarından
bahsedelim: Yukarıdaki ilk tabloda
gördüğün gibi müzik skalasına göre ürünlerimizi akort ediyoruz. Tüm kuvars
krital ürünlerimizi 432 hz tabanlı olarak akort ettiriyoruz.
Çalışmalarımızın
ve uygulamarımızın amacına ve yönüne göre ve kullandığımız malzemenin derin
dokusuna göre 440 hz, 444 hz ya da C256 hz olarak akortlamalar da yapıyoruz.
Bu akortlama
süreci tecrübe ve emek isteyen bir süreç. Sana sonraki blog yazılarımızda kullandığımız
432hz, 440 hz, 444 hz (senfonik) ve C 256 hz (bilimsel) taban frekanslarını ve
kullanmadığımız diğer frekanslar ile ilgili daha detaylı bilgi aktarımı da
yapacağız. Buralarda çok kafa karışıklığı var, biraz çözümlemek herkes için
özellikle de ses, titreşim ve frekanslar ile ilgilenenler için faydalı olacaktır.
Yazılarımızı takipte kal lütfen.
..
Kuvars ses
çatallarımıza geri dönelim. Her bir kuvars ses çatalımızı belli bir notaya ve
frekansa denk gelecek şekilde akort ediyoruz. Daha geniş
çaplı
çatallarımız
ile daha kök titreşimler alabiliyoruz. Biz de özellikle kök sesleri daha geniş çaplı çatallarımızda ve tiz üst çakra seslerini de daha ince çaplı çatallarımızda kullanıyoruz. Yaptığımız bu özel frekans akortlamaları, uygulamarında en iyi ve en güçlü etkileri
alabilmen için özel olarak ayarlanıyor.
Kristal ürünlerimiz genel olarak tam bir
müzik enstrümanı gibi kullanılabileceği gibi tamamen; fiziksel, duygusal,
duyusal, enerjisel ve titreşimsel iyileşme aracı olarak da gönül rahatlığıyla
kullanılabilir.
…
Biz
bugün her çakranın belli organları temsil ettiğini biliyoruz ve bunun üstünde
iyileştirme ve dengeleme çalışmaları yapabiliyoruz. Biraz daha derinleştirelim
ve hangi frekans değerlerinin hangi fiziksel organlara denk geldiğine bakalım
aşağıdaki tabloda.
Özel frekanslara akortladığımız kuvars
kristal ses çatalları ile bu yukarıdaki tabloda görebildiğin her türlü fiziksel
ağrının iyileşmesi için çalışmalar yapabiliyoruz. Burada ses çatalını kendi ya
da çalışma yaptığımız kişinin vücudu üstünde kullanırken hali hazırda
ayarladığımız frekans aralığı ile organların titreşimi arasında otomatik olarak
bir dengelenme sağlanıyor. Bu da kolayca ve hızlıca organların frekanslarını sağlıklı
olarak bildiğimiz frekans değerlerine yaklaştırıyor.
Kuvars kristal ses çatallarımız bu tür
çalışmalarda çok hızlı etki alabileceğimiz enstrümanlardır. Kullanımında
herhangi bir yanlışlık yapılması sözkonusu değildir. Kolaylıkla, keyifle,
neşeyle ve gönül rahatlığıyla kullanılabilir. Öyle de kullanılması
tavsiyemizdir.
…
Kristal çatallar ile çalışmanın diğer metal çatallar (diyapazon) ile çalışmaktan farkı nedir diye soracak
olur isek: İnsan
vücudundaki her hücre geometrik kristal bir yapıya sahiptir. Bu yapı vücudunun kuvars kristallerinin frekanslarıyla hızlıca
rezonansa girmesine yardımcı
olur. Bir kuvars kristal çatalının titreşimsel rezonansı bir
metal ses çatalına
göre
çok
daha net ayaralanabiliyor. Şu anda bilinen en saf rezonansı veren ürünler kristal ürünlerdir. Kristal bir ürünün saflık
derecesi, titreşimsel dayanıklılık gücü ve frekans ve notalama netliği
alüminyum metal alaşımlı bir ses çatalına göre kat be kat daha fazladır.
…
İnsan vücudu en alt, en üst ve tüm ara
skalalardaki titreşim farkındalığı alabileceğimiz bir yapıya sahiptir. Tabii
bunu 5 duyumuzun ötesine geçerek alabileceğimizi de buraya not edelim.
Sen kendi bedeninde tüm evreni
farkedebilir ve keşfedebilirsin. Kendine derinlemesine baktığında anlamaya
başlarsın ve işte o zaman dışarıdaki herşeyi de görmeye ve anlamaya başladığını
farkedersin.
Derin bir
huzur barındıran sağlıklı bir zihin ve beden ile kal.
Sevgilerimle.